Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Bukalemunlar Neden ve Nasıl Renk Değiştirir ?
Bukalemunlar her daim gizemlerini korumuştur. Kertenkelelere özgü bir çeşit gizlenme taktiğiyle, çevrelerine uyum sağlamak için mi, yoksa 19. Yüzyılda Fransız bilim insanı Paul Bert’in öne sürdüğü gibi değişen duygu durumları yüzünden mi renk değiştirirler?
Yeni yapılan bir çalışma Bert’in önerisini destekler niteliktedir. Nasıl ki kızan insanın yüzü kızarır, bukalemunlar da ruh hallerine göre renk değiştirirler. Ancak yüzü kızaran bir insandan farklı olarak bukalemun, bir ressamın renk paletindeki bütün renklere bürünebilir ve bu sayede diğer bukalemunlara uzaklaşmaları veya yakınlaşmaları çağrısında bulunabilirler.
Gerçek bukalemunlar, 130’dan fazla çeşidiyle genellikle Afrika, Hindistan, Pakistan ve İspanya’da yaşar. Yarısından fazlası, Afrika’nın doğu kıyısındaki Madagaskar Adası’nda yaşamlarını sürdürür.
Bukalemunlar temel renk ve desenleri, çevrelerine rahatça uyum göstermelerine yardımcı olur. ( Bazıları kolayca damarlı yapraklar gibi bir şekle bürünerek aşağı doğru sarkabilir.) Ancak bilim insanları, bukalemunların, bir zamanlar sanıldığı gibi arka zeminle aynı renge bürünmek için otomatik olarak renk değiştirmediğini söylerler. Çünkü zaten çok iyi saklanmışlardır.
Bunula birlikte pek çok bukalemun türü tüm gökkuşağı renklerine; kırmızı, mavi, mor,yeşil, sarı, pembe renklere bürünebilir. Yuvarlak, şeritli, çizgili, benekli desenler oluşturabilir. Ve her türün kendine özgü renk skalası vardır.
Tüm bu renk değişim numaraları bukalemunun kalın derisinde gerçekleşir.
Şeffaf dış katmanın altında, kırmızı ve sarı pigmentleri olan bir katman vardır. Sonra ışık yansıtan hücrelerden oluşan bir katman gelir. Bunlardan bazıları mavi, diğerleri de beyaz ışığı yansıtır. En altta, insan derisine kahverengi veya bronz rengini veren pigment olan kahverengi melanin içeren hücreler bulunur. Bukalemunun hormonları ve sinir sistemi, kimyasal ve elektriksel mesaj göndererek pigment hücrelerine yayılmalarını ve kasılmalarını söyler. Derinin içi görünen yüzeyinden, tıpkı elektronik panolarda olduğu gibi, değişen renk ve desenlerin geçişi yansır.
Bukalemunlar için çevreye uyum sağlayarak kamufle olmanın mı yoksa renkleriyle dikkat çekmenin mi daha önemli olduğunu anlamak üzere, Avustralya Melbourne Üniversitesi’nden bilim insanları bir düzineden fazla türde cüce bukalemunu incelediler. Bukalemunların yaşam alanları yağmur ormanlarından çimlere kadar değişiklik göstermesine rağmen araştırmacılar, donuk renkli alanlarda yaşayan türlerin en az parlak renkli alanlarda yaşayanlar kadar göze çarpıcı renklere bürünebildiğini keşfettiler.
Bukalemunlar ısı, ışık ve özellikle ruh hali değişikliklerine tepki olarak renk değiştirirler. Bilim insanları, düello yapan bukalemunları, milisaniyeler içinde baş döndürücü şekilde renkten renge geçerken izlediler.
Kavga başladığında, iki saldırgan erkeğin en parlak renklerini aldığı görüldü. Ancak müsabakada kaybeden taraf ‘’ teslim oluyorum ‘’ der gibi çok geçmeden koyu, kasvetli bir renge büründü.
Erkek bukalemunlar aynı zamanda dişileri etkilemek için de renk değiştirirler, tıpkı bir erkek tavus kuşunun rengarenk kuyruğunu açması gibi. Dişiler de ilgilendikleri ( veya hoşlanmadıklarını ) göstermek için renk değiştirir. Bize çarpıcı renk tonlarının yanında, göremediğimiz morötesi tayfa uzanan çok çeşitli renklere de bürünerek diğer bukalemunların dikkatini çekmeye çalışırlar.
Bir güreşçinin, rakibinin gözünü korkutacak şekilde giyinip kuşanması veya bir erkeğin, akşam çıkacağı kadını etkilemek için son modaya uygu giyinmesi gibi, bukalemunların da temelde cezp etmek veya gözünü korkutmak için renk değiştirdikleri görülür. Peki ya bu çarpıcı renkler, hoş bir bukalemun yerine örneğin aç bir şahini cezp ederse ne olur? Araştırmalara göre, renk geçişleri o kadar hızlı olur ki ( bir bakarsınız turuncu bir parıltı, bir bakarsınız pembe bir şerit çıkıvermiş ) yırtıcı kuşların fark edecek zamanları olmaz.
Avustralya’da 2008 yılında yapılan bir çalışmada bukalemunlara, onlar için en korkulu iki yırtıcı hayvan gösterilmiştir. Biri zehirli ağaç yılanı, diğeri de kertenkeleleri tuzağa düşürmek için dikenli çalılar kullanan bir kuştur. Bukalemunların tehdit karşısında daha iyi kamufle oldukları görülmüştür. Renk görüşü daha iyi olan kuşla karşı karşıya geldiklerinde bukalemunların aldıkları renk, yılanla olan karşılaşmalarıyla kıyaslandığında, bulundukları zemine daha çok uyum göstermiştir. Yine de bukalemunlar, yılana daha solgun renkler göstermiştir. Araştırmacılara göre daha açık bir ton, kertenkelelerin parlak gökyüzüne göre renk almalarına yardımcı olabiliyor.
Yorum Yaz