Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Hıdrellez Nedir ? Hıdrellez Neden Kutlanır ?
En yaygın efsaneye göre Hızır ve İlyas iki kardeştir. Ayrı düşmüşler ve Allah dualarını kabul ederek kardeşlere yılda bir kez buluşma izni vermiştir. Hıdrellez günü iki kardeşin buluşma günüdür. Bu günde Hızır’ın kendilerini ziyaret etmesi ve dileklerini kabul etmesi ihtimaline karşı hazırlık yapılarak Hıdrellez kutlanır. Hıdrellez’ de karada yaşayıp oradaki işlerle ilgilenen İlyas anılmayıp, denizlerde dolaşan kardeş Hızır beklenir. Hızır’dan sağlık dağıtması, uğur, bereket getirmesi, kısmet ve talih açması, mal ve servet kazandırması dilenir. Bunun için kağıtlara dilekler yazılır, gül ağacı dibine koyulur. Ev isteyenler ev resmi çizer, bebek isteyenler oyuncak beşlik yapar. Her yerin temizlenmesi, yeni giysiler giyilmesi, sabah erken kalkılıp o gün iş yapılmaması, kırlara, özellikle su bulunan ağaçlı yerlere gidilip açık havada niyet oyunları oynayarak yemek yenilmesi adettir. Yemekler o güne özel şifalı otlardan yapıldığı gibi, özel çörekler de pişirilir. Bu yemeklerin çalınması da hoş görülür. Ateş yakılan yöreler de vardır. Hıdrellez günü bereket günüdür, Kadir gecesinde olduğu gibi sular uyur, ağaçlar secde eder.
Hıdrellez Ne Zamandır ?
Hıdrellez günü, güneşin Ülker burcuna girdiği, eski takvimler 23 Nisan, Miladi takvimle 6 Mayıs günüdür ve yukarıda anlatıldığı gibi Ruz-ı Hızır döneminde Ruz-ı Kasım’ın başlangıcı olan 9 Kasım’a kadar sürer. Yani & Mayıs, Ülker burcuna göre yılı ikiye bölen dönemin başı ve en eski takvimlere göre bahar başlangıcıdır,
Peki Hızır Kimdir ?
Hızır’ın kimliği birçok kültüre göre farklılık gösterir ve tartışmalıdır. Hızır sözcüğünün Arapça yeşil, yeşili bol olan yer anlamında ‘’ hadr‘’ , ‘’ hıdr’’ kökünden geldiği ileri sürülmüştür. İbrani geleneğine göre Hıdır, İlyas Perygamber’in yeşil anlamındaki lakabıdır, peygamberin bastığı yer yeşillenip, ardınca bitkiler fışkırdığı için bu lakabı almıştır. Anadolu inancında da Hızır’ın bastığı yerde otlar yeşerir, orası yeşillenir. Hızır’a Adem ve Nuh’tan başlatılan şecerelere göre baba ve akrabalar yakıştırılmıştır; bir inanca göre de annesi Rum, babası Fars’tır. Hızır’ın Kuran’da da adı geçen İlyas peygamberin karşı olduğu inancı vardır ve İslam kültüründe Kuran’da Musa ile hikayesi anlatılan kişinin Hızır olduğu, kendisi hakkında bazı hadislerin var olduğu da ileri sürülmüştür. Bazılarınca peygamber, bazılarınca melek veya velidir. Hızır inancının en önemli öğesi onun ab-ı hayat içtiği, ölümsüz olduğudur. Hızır arife günü Cebrail, Mikail ve İsrafil’le Arafat’ta buluşur ve Deccal’ in karşısına çıkacak olan odur. Birçok velinin Hızır’dan yardım gördüğü inancı vardır. Yeseviliğe göre Ahmet Yesevi’ nin babası Hızır’la arkadaşlık ettiği gibi, kendisi de onunla buluşmuştur. Bektaşilik’ te Hızır mihmandarlık postunun sahibi kabul edilir ve Mihman Ali inancıyla, Ali ile özdeş tutulduğu olur. Tarikatların zikir ve erkanlarında kökeni Hızır’a bağlanılan usuller vardır. Hızır güçlü, kuvvetli ve babayiğit bir kişi olmasına karşın, çoğunlukla kimlik değiştirerek zavallı bir fakir, dilenci gibi dolaşır ve böylelikle insanları sınar. Darda kalanın imdadına yetişen Hızır’ın iyiliğinden ve saçtığı bereketten yararlanabilmek için her an kalbin temiz tutulmasına gayret edilmelidir.
Hızır’ın ayırt edici özelliği parmağının kemiksiz olmasıdır. Evliya Çelebi Ankara’da rüyasında Er Sultan’ı gördükten sonra, gündüz yanına gelen biri onu Er Sultan türbesine ziyarete götürür.
Boz atlı hızır, insanların imdadına yetişen ölümsüz, insanüstü bir kişilik olarak günlük hayatta bir çare kapısı oluşuyla, Hıdrellez günü saçtığı bereketle, tarikat kurucuların yaşamlarında oynadığı rolle birçok inancın ve geniş bir edebiyatın konusu olmuştur. Tek başlarına Hıdrellez manileri halk edebiyatında önemli bir yer tutar.
Yahudilik ve İslamiyet’te, Hızır’ın yeri Ortodoks açıdan tartışmalıdır oysa Bektaşilik ve Alevilikte çok daha güçlü bir inanç konusudur. Doğu Hristiyanlığında Aya Yorgi ya da Saint George, İslam mitolojisinde Circis olarak tanınan aziz kültü Hızır’la birçok koşutluk gösterir ve bu azizin kutlama günü 6 Mayıs olduğu gibi, lakabı da Yeşil’dir. Hızır inancının en güçlü olduğu Anadolu’da bu iki kimliğin birbirine karıştığını söylemek mümkündür. Örneğin Hızır’dan dilekte bulunmak için Ayasofya’da kırk sabah namaz kılma inancı, Ayasofya ile Hızır’ın kutsallığını birleştirmektedir. Hızır inancında Persephone’den Buda’ya kadar ortak bahar, yenilenme ve diriliş/ölümsüzlük öğeleri görülür.
Ortodoks açıdan Hızır inancı tartışılmış ve Ebussuud Efendi’nin ( 1490 – 1573 ) fetvalarına göre Hıdrellez’i bir inanç konusu olarak kutlamak haram sayılmış, yoksa ‘’ sair günlerde ettiği seyir ‘’ gibi o gün eğlenilmesine cevaz verilmiştir.
Yorum Yaz