Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Nevruz Nedir ? Nevruz Neden Kutlanır ?
Nevruz, Balkanlar’dan Orta Asya’ya dağılan, 21 Mart’ta güneşin koç burcuna girişiyle yılbaşını kutlama temeline katlanan, düalist kavrayışın, ateş kültürünün ve sihirci – demirci, iblis ejderha – yılan inanç yarıyılının öğelerini barındıran Ortadoğu’nun en yaygın ananelerinden biridir.
Daha Önceki Babil’den Hindistan’a kadar uzanan coğrafyada 21 Mart’ı yılbaşı olarak kutlayan milletlerin tarihinde, dinsel, kültürel, siyasal hadiseler birikerek tabakalanmış ve bayramın mitsel söylemesi ve anlamı değişmiştir. Bugüne kadar gelen Nevruz adetlerinin geçmişinde Hindistan’a giren Aryanlarla yerli ulusun savaşının, Zerdüştlükle Mitracılığın çekişmesinin, Perslerle Medlerin gayretinin izlerini bulmak muhtemeldir. Daha Önceki Babil yılbaşı merasimlerinde görüldüğü gibi, yılbaşında kral – yaradanlarla hesaplaşılmasının, hayatın ve yararın devamıyla dinsel – siyasal kumpasın devamı meselesinin gündeme geldiği ritüeller, yaşanan büyük dinsel, siyasal hadiselerle iç kapsa girecektir.
Nevruz’un düzeyin yaratıldığı, Adem’in yaratıldığı, Adem’in bağışlandığı, İbrahim’in putları kırdığı, Süleyman’ın tahtına kavuştuğu, Hz. Ali’nin halife olduğu, feleklerin dönmeye başladığı gün olduğu inanışları vardır. Ermeni ananesine göre ağustosta kutladıkları yeni sene merasimlerinde, Kral Artavazd’o bağlayan zincirleri güçlendirmek için demir hırpalarlar, zira kral zincirlerinden kurtulursa bu dünyanın sonu olacaktır. Sasani ananelerinde bu gün hükümdarın kendisine müteveccih şikayetleri dileyip davaların görüldüğü, hükümdar etrafının yetkisinin kalmadığı, altı günün ‘’ işy’ü işret ‘’ ve ‘’ zevk-u safa ‘’ ile geçirildiği İslam kaynaklarında yazılıdır. Yaygın söylenceye göre Nevruz omuzlarında yılanlar çıkan Kral Dahhak’ın, onların kendiine verdiği işkenceyi durdurmak için milletten her gün insan kurban istemesine karşı direniş gününün sene dönümüdür. Firdevsi’nin Şehname’sinde Dahhak’ı alt eden Cemşid’dir, o gün tahta çıkmış ve ateşi buluş etmiştir.
İran’da kullanılan muhtelif takvimlerde yılbaşı günü de 21 Mart’tan sapmalar göstermiştir. Selçuklu sultanı Melikşah zamanında aralarında Ömer Hayyam’ında da bulunduğu bir astronomlar kurulu Celali ismiyle öğrenilen takvimi tertip etmiş ve yılbaşını Nevruz’a, 21 Mart’a almışlardır. Ömer Hayyam bu komitenin çalışmalarını Nevruname isimli yapıtında anlatılmıştır. İran’da olduğu gibi Osmanlı’da da Nevruz’a özel önemsenmiş, müneccimbaşılar padişahlara Nevruz’a bildirdikleri gibi, hekimbaşılar da hanedan azaları ve yüksek rical arasında dağıtılan ‘’ nevruziyye ‘’ ismi verilen bir macun yapmışlardı. Baş harfi ‘’ s ‘’ ile başlayan yedi besinden yapılan ve üstüne altın tozu serpilen bu macunun hazırlanması, sunulması, bu gün için kasideler yazılması ve bahşiş dağıtma ananeyi Osmanlı sarayının son günlerine kadar devam etmiştir.
Ziya Paşa ‘’ Bir abd-i Habeş dehre olur kısmet ile sultan / Dahhak’in eder malını bir gave sefil’’ diyerek Divan edebiyatı motiflerini siyasallaştırdığı gibi, Nevruz’un siyasallaşması, İttihat ve Terakki Toplumu’nin gençlik teşkilatı Türk Eforu klüpleri aracılığyla 1913-14 senelerinde bu günü Türk – Ergenekon bayramı olarak kutlamısyla başlamış, öğrenilebildiği kadarıyla Konya ve Kastamonu’da muhtelif merasimler yapılmıştır. 1922 – 26 seneleri arasında da 21 Mart’ta Ergenekon ve Toprak bayramı kutlanmıştır.
Nevruz’un Demirci Kava’nın gaddar Dahhal’a başkaldırdığı ananesel Kürt direniş miti olduğu 1970’li senelerden itibaren dinlenmiştir. Demir Kava’dan laf edenler Sasani kaynaklarından faydalanana Mesudi, Biruni, Taberi gibi Müslüman kaynaklarıdır ve ananeye göre Halife Ömer’in hezimete uğrattığı Sasani ordusunun sancağı Direfş-i Gavyani’dir Kava’nın sancağı. Kava, Dahhak’ı yıkan Feridun’un takviyecisidir ve bu ritüelin günü ilkbahar değil, güz ekinoksu, İran takviminde Mihrican ayının birinci günüdür. Bu günün de yılbaşı kabul edilen, aynı kavrayışta kutlamalara mevzu olan bir gün olduğu öğrenilmektedir. Kaynaklar, Iyd-i Kürdi olarak 31 Ağustos’ta İran’ın bazı bölgelerinde Nevruz kutlamaları yapıldığını bildirmektedir. İran’da Demirci Kava’nın Nveruz’un baş kahramanı haline gelişinin, bu ananenin bulunduğu İran Kürt bölgelerinde yürüttüğü propaganda çalışmalarının bir neticeyi olarak İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin yapıtı olduğu anlaşılmaktadır.
İsminden işine kadar mitolojik öğeleri barındıran ve âlemsel kategorilerle geçim içinde bulunan Kava’ya ait inançların yaygınlığı ve arttaki tarihsel hikayenin incelenip açıklanması mevzunun uzmanlarınca yapılmalıdır. Türkiye’de 1970’li senelerin sonunda yaşayan 1 Mayıs krizi, 1990’lı senelerin başında Nevruz krizi olarak akım etmiştir. 1991 senesinde Nevruz legal merasimler yanında korsan şovlarla kutlanmış, Nevruz’un legal çerçeve içinde kutlanması kararıyla 1992 senesinde İstanbul’da helikopterlerden 50 bin adet Türk Ergenekon Bayramı kitapçığı atılması ve Kültür Bakanlığı’nın Nevruz’un kutlanması için valiliklere yazı yazması kararlaştırılmıştır. Bu sene Nevruz kutlamalarında iki günde elli yedi birey öldürülmüştür. Sovyetler Birliği’nin ayrılmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti ile yeni bağımsız olan Orta Asya cumhuriyetlerinin kurduğu ortak teşkilatlanmalar çerçevesinde Nevruz Ergenekon Bayramı olarak kutlanmakta, Nevruz Beynelmilel Bilgi Şöleni tertip edilmektedir.
Yorum Yaz