Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Rüzgar bayrakları dalgalandırır, saçlarımızı karıştırır ve sırtınızda kuvvetli bir el varmışçasına sizi kaldırmadan aşağı iter. Tüm bu kargaşaya rağmen, gözle görülmez ve aynı anda her yerden çıkabilirmiş gibi görünür ama nereden çıktığı belli olmaz.
Aslında bu, oraya buraya hareket eden, etrafımızda dönen havadır. Rüzgar olup kuru yaprakları minik bir hortum edasıyla döndürebilir. Dünya’daki rüzgarın arkasındaki itici kuvvet, şaşırtıcıdır ki, yıldızımız olan Güneş’tir. Güneş ışığı yerkabuğunu ısıtır. Yerkabuğu da, elektrik soba gibi, üzerindeki havayı ısıtır. Isınan hava yükselir; daha soğuk olan hava ise hızla onun yerini almaya çalışır. Bu hava akışı, yani gaz moleküllerinin büyük kütleler haindeki hareketi, rüzgar dediğimiz olayı yaratır.
Isınan hava genleşir ve incelir. Gaz molekülleri daha fazla yayılırken, bir kısım havanın ağırlığı azalmış olur ve bu da altındaki objeler üzerinde daha az basınç yaratır.
Ancak soğuk hava iç içe geçerek sıkışır, dolayısıyla bir kısım soğuk hava daha kuvvetli yere iner.
Bir hortumun ağzından çıkan su gibi, hava da yüksek basınçtan düşük basınç alanına doğru akma eğilimindedir. Hava molekülleri basıncı dengelemeye çalışırken, havanın daha az yoğunlukta olduğu alanlara doğru hızla ilerleyerek bir meltem esintisi yaratır.
Ancak rüzgar sadece ön kapınızda değil tüm gezegenin etrafında eser. Dünyanın sıcak ekvator bölgelerinden yükselen hava, kuzey ve güney kutuplarından gelen soğuk havayla karşılaşarak küresel rüzgarlar oluşmasına sebep olur. Bununla birlikte, gezegenimizde oluşan rüzgarlar sadece yüksek basınç altındaki bölgelerden düşük basınçlı bölgelere doğru esmez. Dünya ve atmosferi her zaman döndüğü için, küresel rüzgarlar dolambaçlı bir rota izlemek durumunda kalır.
Daha küçük, yerel rüzgarlar Dünya’nın dönüşünden pek etkilenmez. Örneğin, kıyı şeridindeki rüzgarlar gündüz denizden eserken, gece olunca karadan denize doğru eser. Neden mi? Güneşli, sıcak bir günde hızla ısınan plaj kumunu gözünüzün önüne getirin. Plaj üzerindeki hava katmanı ısınır ve yükselirken, daha soğuk olan deniz havası hızla, ısınan havanın bıraktığı yere geçer. Böylece hoş bir deniz meltemi oluşur.
Ancak geceleri, sahilde ısınan hava, ısısını tutmaya meyilli deniz havasına nazaran, uzaya daha çabuk verir ısısını. Dolayısıyla sahildeki hava soğurken, su üzerindeki yoğunluğu az ve daha sıcak havayla yer değiştirir. Gece tekne üzerinde gezinti yaparken, kıyıdan esen meltemi hissedebilirsiniz.
İki hava katmanı arasındaki basınç farkı ne kadar büyükse, aralarındaki hava akışı o kadar hızlı olur. Hava basıncı çok düşük olan bir alana girdiğinizde, aniden değişen hava şapkanızı alıp uçurabilir.
Yorum Yaz