Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Balıklar Su Altında Nasıl Nefes Alırlar ?
Yüzmeye mi gidiyorsunuz? Birkaç saniyede bir nefes almak için kafanızı sudan çıkarmaya hazır olun. Balıkların su altında rahatça yüzmelerini kıskanabilirsiniz. Buna rağmen, onların vücutları da tıpkı bizimkiler gibi oksijenle çalışır.
Atmosferdeki gazların % 78’ini oluşturan azottan sonra, % 21‘lik yüzdeyle oksijen gelir. Ancak su oksijenden oluşur. Suyu H2O olarak adlandırmamızın nedeni budur: Her bir su molekülü üçgen şeklindedir. İki hidrojen atomu, bir oksijen atomuna bağlıdır.
Bir H2O molekülünü sayamayacağımız kadar yüksek bir rakamla çarptığımızda, bir yapay havuz elde edebiliriz. ( Aslına bakılırsa, 0,24 litrelik bir bardak su içinde neredeyse 8 septilyon H2O molekülü vardır. Bu rakam 8’in ardından gelen 24 sıfırla yazılan bir rakamdır.)
Bu minicik su moleküllerinin her birinde, oksijen hidrojene sıkıca yapışmıştır. Dolayısıyla, insan ya da balık olsun ‘’ solunmak ‘’ üzere herkes için hazırda beklemez. Neyse ki balıklar için, bulundukları su içindeki oksijenin yanı sıra, suda çözünmüş olarak bulunan oksijen gazı mevcuttur. ( Açılmamış gazlı içecekte çözünmüş halde bulunan karbondioksiti düşünün.) Balıklar bağlanmamış bu oksijeni süzerek emer ve dolaşımlarına alırlar; oksijen buradan hücrelere taşınır.
Ancak % 21 oranında oksijen içeren soluduğumuz havadan farklı olarak, balıkların yüzdüğü suyun sadece % 0,5 kadarı çözünmüş oksijende oluşur. Su, aynı zamanda havadan 1000 kat daha ağırdır ve en az 50 kat daha akışkandır. İnsanoğlunun akciğerleri yoğun sıvı ortamda değil, gazlı havada çalışmak üzere tasarlanmıştır. Dolayısıyla sualtını keşfetmek istediğimizde, nefes alabileceğimiz bir şnorkel takımına veya oksijen tüplerine ihtiyaç duyarız.
Balıkların nefes almak için bizim gibi şnorkel takımına ihtiyaçları yoktur. Bunun yerine solungaç adı verilen organlarını kullanarak zahmetsizce nefes alıp verirler.
Nasıl mı? Su, balığın ağzından kaslı boğazına ( yutak ) ve oradan da solungaçlarına geçer. Akciğerlerimizin havaya uyguladığı işlem gibi, bu ipliksi ağ da suya aynı işlemi uygular. Çözünmüş oksijen balığın dolaşım sistemine girer; karbondioksit gazı dışarı çıkar. Artık karbondioksit taşıyan u, tekrar solungaçların yarıklarına doğru ilerleyerek ortama karışır. Tıpkı bizim de her nefeste dışarı karbondioksit vermemiz gibi.
Solungaçların, perde gibi katlandığı için belli olmayan, şaşırtıcı derece geniş yüzeyleri, mümkün olduğunca oksijen toplamak üzere tasarlanmıştır çünkü sudaki oksijen oranı havaya nazaran çok daha azdır. Bizim akciğerlerimiz soluduğumuz havadan sadece yaklaşık % 25 oranında oksijen çekebilirken, bazı balıklar solungaçlarına geçen çözünmüş oksijenin % 80’ini alabilirler. Bu anlamda balıklar oksijeni en iyi kullanabilen canlılardır.
Yorum Yaz