Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Araba radyosunda dinlediğiniz klasik bir rock şarkısı, dün gece izlediğiniz reklam filminin müziği veya çıktığınız tekne turunda aklınızda kalmış bir şarkı olabilir. Tetikleyen şey her ne olursa olsun, bir müzik parçası kafanızda tekrar tekrar döner, ardı ardına çalar ve bu durum sizi deliye döndürür.
Tıpkı esneme gibi, özellikle sözleri akılda kalan şarkılar da bulaşıcıdır. Bir şarkıyı mırıldamaya başladığınızda, duyma mesafesindeki birinin aklına girmiştir bile.
Son birkaç yılda, kulak kurdu olarak bilinen, beyin içinde virüs etkisi yapan ezgiler üzerine bir dolu çalışma yürütülmüştür. Eski Uzay Yolu filmindeki ‘’ gerçek ‘’ kulak kurtları gibi, müzik kurtları da kulağımıza girer ve beynimizde adeta oyuk açar. Bunun nedeni insan beyninin şablonlara olan düşkünlüğü ev ezgilerdeki boşlukları doldurmaya yönelik inatçı zorunluluk hissidir.
Cincinnati Üniversitesi, Pazarlama Bölümü’nde profesör olan James Kellaris tarafından üniversite öğrencileriyle yürütülen bir çalışmada, neredeyse herkesin bu tecrübeyle yaşadığı ortaya çıkmıştır. Bazı parçalar beynimizde tekrar tekrar dönerken, Kellaris şarkıları kendi kendimize tekrar ettiğimiz halde, bu durumun hepimizi çileden çıkardığını söyler.
Araştırmacılar, kafamızda yer eden müziklerin genellikle basit, akılda kalıcı, tekrar eden ezgiler veya sözler olduğunu; radyo ve televizyonda sık sık duymamızın da etkisini arttırdığını söylüyorlar.
Beynimizin, yorgun veya gergin olduğumuzda, daha fazla tekrara gittiğini görüyoruz.
Dartmouth Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir grup gönüllü katılımcının müzik dinlerken beyin görüntülerini incelemek üzere MRI kullandılar. Bu ezgiler içinde 1963 yılında çevrilen Pembe Panter’in akıllardan çıkmayan müziği de vardı. Araştırmacılar ezgilerin bazı kısımlarını çıkardıklarında, dinleyicilerin hali hazırda bildiği ezgilerde, beyinlerdeki işitsel kortekslerin aktif kaldığı, boşlukları otomatik olarak doldurdukları görülmüştür. Aslına bakılırsa, insanlar iyi bildikleri bir ezgiyi beyinlerinde devam ettirmekten kendilerini alıkoyamazlar. Araştırmacılara göre şarkıların hatıraya dönüştüğü yer işitsel kortekstir.
Mağazalarda, restoranlarda ve asansörlerde sürekli müzik çalındığını ve insanların kulaklık olmadan neredeyse dışarı çıkamadıklarını düşünürsek, bazı müziklerin kafamıza takılıp kalmasını olağan karşılayabilir.
Bir şarkıyı aklınızdan çıkarabilmek için radyoyu açıp yeni müzikler dinlemeyi deneyebilirsiniz. Yine olmuyorsa veya bu kez yenileri dilinize dolanıyorsa, yeni bir strateji deneyip dikkatinizi çekecek aktivitelerle uğraşmaya başlayabilirsiniz. Kitap okumak veya spor yapmak en azından geçici olarak inatçı beyninizi sıfırlayabilir.
Yorum Yaz