Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
İşin sırrı iki üründe gizli: cilt için bir bronzlaştırıcı, artı saç için de açık renk bir boya. Ancak Güneş, bir yaz ikindisi, öğle yemeği arasında kısa bir gezintiye çıkmış da olsanız, bunların hepsini aynı anda aradan çıkarıverir. Ayrıca şişe üzerindeki açıklamaları okumak yerine, hava durumunu kontrol etmeniz yeterlidir: Güneş UV indeksi ne kadar yüksekse, saçınızın rengi de bir o kadar açılırken, korunmayan teninizin bronzlaşma ihtimali de o kadar yükselir.
Deri, minik kan damarları tarafından beslenen canlı hücre katmanlarının oluşturduğu bir organdır.
Saç ise canlı bir doku değildir. Saç tellerinin yaklaşık % 97’si keratinden oluşur. Keratin el ve ayak tırnaklarıı ve pek çok hayvanın boynuz yapısını oluşturan bir proteindir. Kalan % 3’ük kısım ise yağ, su, mineraller ve melanin pigmentinden oluşur.
Ancak melanin hem saç hem de deride bulunur ve ikisine de rengini verir. Parlak yaz Güneş’i altında değişikliğe uğrayan şey, işet bu pigmenttir.
Şöyle ki: Deri epiderminde, sıradan deri hücreleri arasına sıkıştıtılmış olan ahtapot şeklindeki hücrelere melanosit adı verilir. Bu hücreler bolca melanin pigmenti üreterek deriye rengini verir. Ebeveynlerimizden aldığımız genler, kendi cilt rengimizi belirler. Ancak ana rengi ne olursa olsun, melanosit içeren cilt Güneş ışığına maruz kalınca koyulaşır.
Ancak bronzlaşmayı sağlayan gözle görülür gün ışığı değildir. Güneş ışığı farklı frekanslarda olur. Gözle görülebilen ışık orta frekanstadır, ancak hem düşük hem de yüksek frekanstaki ışık biz insanlar için gözle görünemez. Yüksek frekanstaki ışıklardan biri ultraviyole (UV) ışığıdır ve cildi bronzlaştıran daha çok bu ışıktır.
Cildin bronzlaşması, vücudu yüksek radyasyonun etkilerinden ( cilt kanseri de dahil ) korumaya yardımcı olur. Nasıl mı? Öncelikle yüzeyde bulunan ölü hücreler UV ışığının bir kısmını emer. Ardından melanosit melanin ürretimi arttırır ki o da OV ışığını emer. Ne kadar UV ışığına maruz kalırsak, o kadar pigment üretilir ve cilt gittikçe daha çok bronzlaşır. Ancak çok bronz bir cilt dahi UV ışığının ancak yarısının cilde nüfuz etmesini önleyebilir.
Cilt rengi koyulaşırken, saçın rengi çabuk atar. Saçtaki melanin, saç köklerindeki canlı deri hücelerinde yapılır. Ancak saça ulaştığında melanin artık yenilenmez. UV ışığı her tele nüfuz ettiğinde, saçta depolanmış olan melanine zarar verecek bir kimyasal reaksiyona neden olur. Böylece saç, kuvvetli Güneş ışığı altında pişerken, tıpkı çöldeki gibi kemikler veya solmuş tente gibi, rengi açılmaya başlar. Sonuç olarak saçın rengi açılır ve cildin rengi koyulaşır. Siyah saçta sarı meçler oluşabilir ve sarı saç platin rengine dönüşebilir.
Saçın dış katları öğle sıcağında solarken, alt katları koyu renk kalabilir. Benzer şekilde, vücudun giyinik kısımları da genellikle orijinal renginde kalacaktır. Ellerin arka kısmı gibi neredeyse sürekli Güneş’e maruz kalan cilt, kışın da bronz kalmaya devam edebilir.
Yorum Yaz