Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Nesneler Islakken Neden Daha Koyu Görünür ?
Denizde yüzdükten sona saçınızın veya mayonuzun daha koyu renkte göründüğünü fark ettiniz mi hiç? Şezlongunuza dönerken ıslak ayaklarınızın kumda koyu izler bıraktığını görürsünüz. Kurulanırken havlunuzun rengi de koyulaşır.
Nasıl oluyor da temiz suyla ıslatıldığında kağıt, kumaş, ağaç kabuğu gibi gözenekli birçok nesnenin renkleri koyulaşıyor?
Işık, kuru bir maddeye vurduğunda bir kısmı doğrudan geri yansır. Bir kısmı emilir ve bir kısmı da pürüzlü yüzeyin her yerinden etrafa yansır ( kumun pütürlü yüzeyini, saç telinin küt kesilen ucunu, dokuma kumaşın yüzünü düşünün.) Bir madde normalden daha koyu görünüyorsa, genel olarak yansıtabildiği ışıktan daha az ışığı geri yolluyor demektir.
Örneğin kumaş… Pamuklu kumaş doğal liflerden bir örgüdür. Pamuklu bir gömleğin kuru yüzeyine ışık vurduğunda, lifler ve içlerine sıkışan hava arasında kırılır. Işığın büyük bir kısmı madde yüzeyinden geri yansır.
Ancak kumaşa yağmur damlaları düştüğünde, kumaş suyu emer ve hava boşlukları suyla dolar. Kuruyken üzerine vuran ışığı yansıtan kumaşın intizamsız yüzü, su tabakasıyla kaplandığında pürüzsüz hale gelir.
Su, havadan daha yoğun bir olduğu için kırılma indeksi ya da ışığı kırma miktarı, pamuklu kumaşınkine daha yakındır. Dolayısıyla ışık, gömleğin ıslak yerlerinde daha rahat hareket eder. Yüzeyden geri yansıyacağına kumaş içine daha çok ışık girer. Bu da daha az ışığın gözlerimize ulaştığı anlamına gelir. Kumaşın ıslak kısımları da bu yüzden, etrafını saran kuru materyale göre daha koyu görünür.
Aynı şekilde duşta, yağmurda veya denizde ıslanan saç tellerinin yüzeyi de, geçici olarak dolgunlaşır ve kayganlaşır. Fizikçilere göre ışık, su katmanı tarafından emilir ve bu katman içinde yansımaya devam eder. Yani, saç yüzeyinden dışa yansıyacağına, daha fazla ışık bilfiil içeri hapsedilmiş olur. Böylece saç ( beyaz saçlar bile ) daha koyu görünür.
Yol ıslandığında suyun ışık üzerindeki etkisi, ıslak yolda araba kullanma riskini iki katına çıkarır.
Gece her yer kuruyken, araba farlarından çıkan ışık yüzeyden yansıyarak ve dağılarak yola vurur. Gözlerinize ulaşan ışık hem yolun yüzeyini görmenize hem de yol şeritlerini rahat seçebilmenize olanak verir.
Yağmur yağdığında ise asfaltın yüzeyi ince bir tabaka suyla kaplanır. Farlardan çıkan ışığın bir kısmı yola vurmak yerine su yüzeyinden geri yansıyarak bir ayna etkisi yaratır.
Bu esnada yolun yüzeyine geçen ışık, su katmanından tekrar dışarı çıkmak zorundadır. Su yüzeyinde ise ışığın bir kısmı havaya çıkacağına tekrar yola vurur. Sonuç olarak yol yüzeyinden gözlerinize ulaşan ışık oldukça koyudur ve huzmelerine ayrıldığını seçebilmek zordur.
Yorum Yaz